Beyin Çürümesi: 2024 Yılının Kelimesi. Nasıl Bu Hale Geldik?

Beyin Çürümesi: 2024 Yılının Kelimesi. Nasıl Bu Hale Geldik?
Photo by Shawn Day / Unsplash

Sözlükleri ile ünlü Oxford, her yıl, o yıla damgasını vuran bir kelime seçiyor. 2024 yılının kelimesi ise, beklenmedik bir şekilde, beyin çürümesi oldu. Yani İngilizcesiyle brain rot. Böylece Oxford Yılın Kelimesi ödülünü kapmış oldu.

Peki ne demek beyin çürümesi? Neden popüler oldu? Biraz inceleyip işin aslını öğrenelim.

Beyin Çürümesi Ne Anlama Geliyor?

Kısaca, beyin çürümesi, zihinsel yorgunluğu, aşırı bilgi tüketimini veya tembel bir zihin durumunu tarif ediyor. Beynin artık işe yarar bir şey yapamayacak kadar pelteleştiği. Çoğunlukla cep telefonlarına ve sosyal medyaya gömülüp, bize doğrudan katkısı olmayan ve işimize yaramayan içeriklere saatlerimizi harcadığımızda ortaya çıkıyor. Çağımızın tükenmişlik sendromu yani.

Instagram’da sonsuz kaydırma, TikTok’ta bitmeyen videolar, Netflix'de ardı ardına diziler... Sonuç? Beynin pelte kıvamına gelmesi. İşte beyin çürümesi, tam olarak bu hissi özetliyor.

İlginç bir detay ise, beyin çürümesi ilk olarak 1854 yılında Henry David Thoreau tarafından kullanılmış. Thoreau, Walden isimli kitabında "İngiltere, patateslerin çürümesine odaklanacağına, daha geniş çaplı ve ölümcül olan beyin çürümesine odaklanmalı." diye bahsediyor.

Neden Bu Kadar Popüler Oldu?

Hemen hemen herkes bu dijital yorgunluğun farkında. Ama çözüm bulmak yerine bu durumu ironik bir şekilde kabulleniyoruz. Keçi boynuzu, bir damla bal için koskoca odunu yemektir denir. Aynı şekilde, birkaç damla dopamin için saatlerce ekran karşısında boş boş zaman geçiriyoruz.

  • “Ders çalışmam lazım ama beynim çürümüş.”
  • “Bütün hafta Netflix izledim, sanırım beynim eriyor.”
  • "İşler beni beklerken, ben beynimi çürütmekle meşgulüm."

Bu tür cümleler sosyal medyada dolaşmaya başladı ve dolaşmakla kalmadı, trend oldu.

Oxford Yılın Kelimesi

Oxford her yıl bir kelime seçiyor, ama bu kelime genelde daha ciddi olurdu. Dilerseniz son birkaç yılın kelimelerine bir bakalım.

  • 2019: iklim acil durumu (climate emergency)
  • 2020: bu yıl gerçekten de farklı bir yıldı, o yüzden tek bir kelime yerine "Benzersiz Bir Yılın Sözleri (Words of an Unprecedented Year)" başlığı altında birkaç kelime yayınladılar: coronavirüs, covid, kapanma, sosyal mesafe, süper yayıcı
  • 2021: aşı (vax)
  • 2022: goblin modu (goblin mode) (bencil, tembel, açgözlü, sosyal normları reddeden)
  • 2023: riz (rizz, karizmanın rizi)

2024’te işler biraz değişti. Dijital dünyanın aşırı etkisini gösteren beyin çürümesi, bir jenerasyonun ruh halini özetledi. Oxford hem güldürdü, hem de düşündürdü.

“Beyin çürümesi, modern çağın zorluklarını mizahi bir dille ifade ediyor. Dijital tüketimin sonuçlarına dair bir uyarı niteliği taşıyor.”

Beyin Çürümesi Neden Olur?

Bu terim sadece eğlence değil, bir farkındalık da yaratıyor. İşte beyin çürümesine yol açan başlıca etkenler:

  1. Sonsuz Kaydırma (Infinite Scroll): Durmadan sosyal medya tüketmek.
  2. Düşük Kaliteli İçerik: Komik ama hiçbir anlamı olmayan videolar.
  3. Aşırı Multitasking: Aynı anda mesaj yazmak, video izlemek ve bir şeyler okumaya çalışmak.
  4. Zihinsel Mola Eksikliği: Hiç durmadan ekranlara bakmak. İş için kullanılan bilgisayar ekranından kalkıp, eğlence için telefon ya da TV ekranına geçiş yapmak.

Çözüm Var mı?

Beyin çürümesini durdurmak mümkün mü? Tabii ki. Ama kolay değil, orası kesin. Artık alışkanlık haline gelmiş, ve kökleşmiş davranışları kırmak lazım. İşte birkaç öneri:

  • Ekran zamanını azalt, yerine başka şeyler koy.
  • Doğaya çık. Beynini temizle.
  • Daha az sosyal medya, daha çok kaliteli içerik.
  • Dijital detoks

Ama bu öneriler uygulandığında insan kendini trendin dışında kalmış hissedebilir. Bkz. FOMO. Sonuçta, beyin çürümesi aslında bir bağımlılık oldu. Alternatifini unuttuk bile.

Beyin çürümesi, 2024’ün, daha doğrusu son birkaç yılın ruh halini muhteşem bir şekilde özetliyor. Hem mizahi bir yakınma, hem de modern hayatın trajikomik bir gerçeği. Oxford’un seçimi belki şaşırtıcı görünüyor ama bence çok anlamlı ve yerinde olmuş.

Peki, senin beynin ne durumda? Çürüyor mu? Yoksa tam kapasite çalışmaya devam mı ediyor? Çürüyorsa, bir çözüm yolun var mı?

Diğer yazılar