Disiplin
2025 yılına girerken yapılacaklar listeme koşmayı da ekleyiverdim. Tahmin edeceğiniz üzere 1 Ocak sabahı bir koşucu olarak uyanmadım. Ama bu sefer kesin karar verdim. (2019 ve 2023'te olduğu gibi.) Ve kararlı olduğum için ne oldu biliyor musunuz? Hiçbir şey. Çünkü sadece karar vermek yetmiyordu. Neden Koşu? Birincisi kolay,
Liderlik
Eğer hâlâ tecrübe her şeydir diye dolaşıyorsan, üzgünüm ama çağ dışı kalmış olabilirsin. Çünkü yeni oyunun adı: Tersine Mentorluk. Ve evet, bu oyunda gençler sadece çırak değil, bazen ustanın ta kendisi. Bildiklerini Unut, Yeniden Başlıyoruz Klasik senaryo: Bir yönetici tepeye çıkar, sonra yıllar boyu deneyimini gençlere aktarır. Alkış, takdir, hatta
Başarı
Bazı insanlar vardır, sanki dünyaya evet dedirtmek için gelmişlerdir. Onlara hayır demek zordur, ama rahatsız edici bir şekilde ısrarcı olduklarından dolayı değil. Sizi anlattıkları fikre ya da ürüne adeta aşık ederler. Bu doğuştan gelen bir yetenek midir bilinmez ama bu tip insanların kullandığı bazı taktikler olduğu kesin. Yani kısacası ikna
Kitap Tavsiyesi
Favori yazarlarımdan biri olan Ken Blanchard'ın, Sheldon Bowles ile birlikte yazdığı Gung Ho adlı kitabı yıllar yıllar önce okumuştum. Geçenlerde bir seyahat sırasında sesli kitap olarak dinledim. Özellikle derin analizlerden uzak, çok sade ve hikayeleştirilmiş anlatımı ile okuyucunun kavramları kolayca içselleştirmesini sağlıyor. Mevcut bir organizasyonda motivasyonu artırmak ve
Kitap Tavsiyesi
Yıllar önce aldığım ve uzun zamandır yatağımın başucunda duran Asimov'un "The Rest of the Robots" adlı kitabını sonunda bitirdim. Hikayelerin hepsi birbirinden güzeldi ama özellikle sonuncu hikaye olan Kürek Mahkumu şok etkisi yarattı. Isaac Asimov'un Robot serisini ve Üç Robot Yasası'nı duymayan
Liderlik
Herhangi bir kurumda şeffaflık azaldığında ortaya çıkan boşluğu dedikodular hızla doldurur. Ve bu, organizasyon için tam bir felaket reçetesidir. Çalışanlar doğru bilgiyi zamanında almazsa, kendi hikayelerini yazmaya başlarlar. İşte o noktada işler çığırından çıkar. İşte o nokta, sonun başlangıcı olabilir. İşte o nokta, geri dönülmez bir kaosun ilk habercisi olabilir.
Vazgeçmek
Bir kızılderili atasözü der ki "Atınız ölmüşse, artık inme vakti gelmiştir." Böyle söz mü olur canım demeyin, çünkü gerek günlük hayatta gerekse iş hayatında atımız ölse de üzerinden inmiyoruz. Öyle ki buna bir isim bile verilmiş: "Ölü At Teorisi". 1 Nisan şakası ya da bayat bir
Psikoloji
Hepimizin içinden bir ses konuşur. Bazen motive eder, bazen de cesaretimizi kırar. Ama bazılarımız için bu ses sürekli eleştirir, küçümser ve her durumda eksiklerimizi vurgular. İşte bu duruma "kendini aşağılama sendromu" diyoruz. Bu sendrom, kişinin kendi değerini sürekli sorgulaması, başarılarını küçümsemesi ve başkalarının gözüne girmeye çalışırken kendine eziyet
Psikoloji
Türk Dil Kurumu'nun yaptığı halk oylamasıyla seçilen bu kavram, dijital ve hızlı yaşamın ironik bir özeti gibi. 2024 yılına damgasını vuran kelime: "Kalabalık Yalnızlık". Herkesin içinde ama kimsenin yanında olmadığımız bir çağın tanımı. Günümüz dünyasında sosyal medya, kalabalık yalnızlığın en büyük sahnesi. Binlerce takipçi, yüzlerce beğeni
Girişimcilik
2025 yılına adım atarken, teknoloji ve yeniliklerin hayatımızı nasıl büyük bir hızla şekillendirdiğine tanıklık ediyoruz. Eskiden çağlara sığmayan değişimler artık aylara sığıyor. Gelecek, sadece bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir hayal olmaktan çıkıyor ve günlük yaşamımızın bir parçası haline geliyor. Ve tabii ki iş dünyası da bu değişimden nasibini alıyor. Yeni
Kişisel Gelişim
2024, kuşkusuz bir çok alanda büyük gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Einstein'ın izafiyet teorisini ispatlarcasına göz açıp kapayıncaya kadar geçti bile. Sadece bu yılı bitirmekle kalmadık, içinde bulunduğumuz yüzyılın da neredeyse ilk çeyreğini tamamladık. Şaka gibi ama geçtiğimiz milenyumun son yılı olan 1999 ile 2050 yılı aynı uzaklıktalar.
Felsefe
Geçtiğimiz hafta ilginç bir olay yaşandı. Düz Dünyacılar arasında popüler olan bir Youtube kanalının sahibi, kanalında canlı yayınladığı ve "Son Deney" adını verdiği bir deney yaptı. Jeran Campanella, binlerce kilometre yolu kat edip Güney Kutbu'na gitti ve hiç batmayan güneşi test etti. Eğer Dünya düz ise,
