Ağaç Dikmek İçin En İyi Zaman 20 Yıl Öncesiydi, İkinci En İyi Zaman İse Şimdi
Çinliler bir şeyi boşuna söylemez. Hele ki bu kadar sağlam, zamansız ve kafaya kazınan bir söz ortaya atmışlarsa, orada durup bir düşünmek gerekir:
Ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl önceydi. İkinci en iyi zaman ise şimdi.
Hadi şimdi bunu biraz açalım.
(Merak etme, kazma kürek getirmene gerek yok.)
20 Yıl Önce Dikseydin Ne Olurdu?
Şu anda gölgesinde serinler, meyvesinden yer, sosyal medyada "Hayatımdaki en iyi yatırım" diye hava atardın.
O ağaç büyürdü. Sen istemesen bile. Yağmur yağardı, güneş açardı, rüzgâr eserdi... Ve o küçük fidan yavaş yavaş koca bir çınara dönüşürdü.
İşte hayatın her alanı da böyle.
O kursu almak için 5 yıl bekledin.
O kitabı yazmak için "biraz daha vakit olsun" dedin.
O hayalini erteledin, çünkü "daha doğru bir zaman" gelecekti.
Filmin sonu: O zaman hiç gelmedi.
Başlamak için "kusursuz an" aramak, bir kış günü karpuz yetiştirmeye çalışmak gibi. Olmaz. Boşuna uğraşırsın.
İkinci En İyi Zaman: Şu Anda
Peki geçmişte başlamadıysan?
Geçmiş olsun deyip köşeye çekilecek misin?
Tabii ki hayır.
Çünkü "ikinci en iyi zaman" şu an.
Şu an, gelecek 20 yılın en genç halindesin.
Şu an, yarının pişmanlığını önlemenin tek yolusun.
Şimdi bir adım atarsan, 5 yıl sonra "İyi ki başlamışım" dersin.
Şimdi adım atmazsan, 5 yıl sonra yine "Keşke o zaman başlasaydım." dersin.
Hangisi kulağa daha iyi geliyor?
(İkincisi pek tatlı bir his bırakmıyor sanki)
Küçük Bir İtiraf: Başlamak Çoook Zor
İtiraf edelim.
Başlamak bazen dünyanın en zor şeyi gibi hissedilir.
Sanki her şey sana karşı birleşmiş gibi.
"Şimdi çok yoğunum."
"Bu hafta enerjim yok."
"Tam ekipmanım yok."
"Merkür retrosu mu var bu hafta?"
"Pazartesi söz"
"Dizinin de en heyecanlı yeri, şu sezonu bitireyim"
Ama dürüst olalım: Başlamamak için bahane bulmak kadar kolay bir şey yok.
Gerçek zorluk? Kendi bahanelerini gülümseyerek ezip geçmek.
İlk adımı atmak.
Ve şöyle güzel bir haberim var:
Başladığın anda, en büyük yük üzerinden kalkacak.
Çünkü beynin şöyle çalışır:
"Başladık mı? Tamam, devam edelim o zaman."
Yani işin sırrı mükemmel başlamak değil, başlamak.
Çarpık çurpuk bile olsa, ilerledikçe düzelir.
Gelecekteki Kendine Teşekkür Etmek İster Misin?
Bugün bir tohum dikersen, gelecekte biri (ipucu: baş harfi sen) sana minnettar olacak.
Bugün bir adım atarsan, gelecekteki senin en büyük hayranı kendin olacaksın.
Yani, eğer aklında bir hayal, bir hedef, bir "keşke" varsa...
Durma.
Bugün başla.
Şu an başla.
Şu satırı okuduktan hemen sonra bir küçük adım at.
Minik bir adım bile olur. (Evet, Google'dan “nasıl başlanır” diye aratmak bile sayılır.)
Çünkü unutma:
Ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl önceydi.
İkinci en iyi zaman ise...
Şu an, tam bu an, bu saniye!
Ve kim bilir?
Belki bir gün, gölgesinde kahveni yudumlayıp keyifle şöyle diyeceksin:
"İyi ki başlamışım."