Atatürk'ten Gençliğe Meydan Okuma
Bazı challenge’lar vardır, bir anda viral olur. Dans edersin, kahkaha atarsın, sonra unutulur gider.
Ama bazıları vardır ki...
Ona katıldığında sadece algoritmayı değil, dünyayı yerinden oynatır, geleceği değiştirirsin.
İşte bu yüzden 19 Mayıs, sadece bir bayram değil. Bir "meydan okuma"dır.
Ve bu challenge, yüz yıl öncesinden, Atatürk’ten sana geldi.
1919’da Başlayan Hikâye, Bugün Seninle Devam Ediyor
19 Mayıs 1919’da kendinden büyük hayalleri olan o eşsiz lider, bütün imkânsızlıklara rağmen Samsun’a çıktı. Sadece bir coğrafyayı değil, bir zihniyeti de ayağa kaldırmak için.
O gün atılan adım;
- bağımsızlık için,
- inanç için,
- gençlik için,
- gelecek için atıldı.
Ve şimdi, 100 yılı aşkın bir süredir bu adımın yankısı sürüyor. O yankı aslında bir çağrı:
"Ey Türk gençliği, sıra sende."

Challenge Accepted Ne Demek?
Bu meydan okuma, dans videosu çekmek ya da başından aşağı bir kova buzlu su dökmek gibi kolay değil.
Ama kesinlikle çok daha tatmin edici.
Çünkü bu meydan okuma;
- Her sabah alarmı ertelemeden kalkmayı,
- Öğrenmeyi bırakmamayı,
- Sorgulamayı,
- Üretmeyi,
- Geliştirmeyi,
- Elinden geleni değil, gerekeni yapmayı,
- Bir adım ileri gitmeyi,
- Ve bazen sadece zorluklara karşı ayakta kalabilmeyi gerektiriyor.
Zor mu? Evet.
Ama zaten kolay olsaydı, adı "challenge" olmazdı.
Gençlik, Yaşla İlgili Değildir
19 Mayıs’ın kahramanı yalnızca 20’lerinde olanlar değil.
O sorumluluğu hisseden, 7'den 70'e herkes bu mirasa dahildir.
Öğrenciden emekliye hepsi bu challenge’ın bir parçası.
Çünkü mesele yaş değil, vizyondur, bakış açısıdır.
Bayram Gibi Yaşa, Miras Gibi Sahiplen
19 Mayıs, şanlı bir geçmişin gölgesinde değil; parlak bir geleceğin ışığında yürümektir.
Samsun’a çıkan Mustafa Kemal "ben üzerime düşeni yaptım" dediğinde, aslında topu sana attı.
Şimdi sahne senin.
"Bugünkü adımınla, yarının lideri olmaya hazır mısın?"
Atatürk'ün gençliğe meydan okuması yıllar sonra bile tüm hızıyla devam ediyor.
Kabul ediyor musun?