Atınız Ölmüşse Ne Yaparsınız?

Atınız Ölmüşse Ne Yaparsınız?
Toplantı Odasındaki At - Ölü At Teorisi (YZ ile oluşturulmuş görsel)

Bir kızılderili atasözü der ki "Atınız ölmüşse, artık inme vakti gelmiştir."

Böyle söz mü olur canım demeyin, çünkü gerek günlük hayatta gerekse iş hayatında atımız ölse de üzerinden inmiyoruz. Öyle ki buna bir isim bile verilmiş: "Ölü At Teorisi".

1 Nisan şakası ya da bayat bir espri gibi görünen bu teori gerçekten de var, ve bireylerden liderlere, her kademedeki yöneticiye ince mesajlar saklıyor. Eğer, ölü ata kim binmeye çalışır diye düşünüyorsanız, gelin alışkanlıklardan ve umutlardan vazgeçmenin zorluklarını birlikte inceleyelim.

Atınız ölmüşse, artık inme vakti gelmiştir.

Berlin Brandenburg Havalimanı (BER)

Berlin Brandenburg Havalimanı’nın (BER) hikayesi, tam anlamıyla Ölü At Teorisi’nin hayata geçirilmiş bir örneği gibi görünüyor. 1990'larda fikri ortaya atılan bu havalimanının, inşaatına başlandığında Ekim 2011’de tamamlanması planlanmıştı. Ancak bu hedef sürekli olarak ileri bir tarihe atıldı. Sadece tarihi ötelenmekle kalmadı, masraflar da katlanarak arttı.

Peki, bu durum neden böyle gelişti? Çünkü aslında proje, başından itibaren başarısızlığa mahkumdu ama kimse bu gerçeği kabul etmek istemiyordu. Bir noktadan sonra ise yatırılan milyarlar yüzünden vazgeçmek imkansız hale geldi.

Berlin Duvarı'nın 1989'da yıkılmasından iki yıl sonra, Mayıs 1991'de Berlin Brandenburg Havalimanı Holding adıyla devlet destekli bir şirket kuruldu. İlk yöneticisi olarak da Berlin Belediye Başkanı atandı. Projenin ilk gününden itibaren başına gelmeyen kalmadı. Planlar sürekli değişti, davalar açıldı, başarısız özelleştirme çabaları birbiri ardına geldi. Nihayet 2006 yılında tüm hukuksal ve bürokratik engeller aşıldı ve inşaatın temelleri atıldı. Projenin 5 yıl içinde tamamlanması ve Ekim 2011'de hizmete açılması hedefleniyordu. Ama işler hiç planlandığı gibi gitmedi.

2009 yılına gelindiğinde, inşaatın bütçesi 2.83 milyar Euro olarak belirlenmişti. Ancak zaman geçtikçe, bu tutarın gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıktı. Bütçe, ilk olarak normalde teslim edilmesi gereken 2012 yılında revize edildi ve 4.3 milyar Euro, yani ilk bütçenin neredeyse iki katı olarak düzenlendi. Farklı zamanlarda Avrupa Birliği ve Alman hükümetinden ek destekler alındı, adeta ölü atı diriltmeye çalışıyorlardı.

Etraftaki binaların ses yalıtımları, yapılıp kullanılamayan metro durağı gibi önceden hesaplanmamış maliyetler ve bunlar için açılan davalar da masrafları iyice artırdı. Tüm bu tersliklere rağmen, CEO'nun aldığı, oldukça cömert 500 bin Euro'luk yıllık maaş, durumu daha da kötüleştirdi.

2015 yılında bütçe 6.8 milyar Euro'ya, 2018 yılında ise 9.4 milyar Euro'ya kadar çıktı, ancak geri dönülmedi. Olabilecek en kötü zamanda, tam pandemi döneminde, 2020 yılında açıldığında, toplam masraflar 10 milyar Euro sınırını da aşmıştı. Pandeminin etkisiyle beklenen yolcu sayılarına ulaşılamadığı için defterler zarar yazmaya devam etti. Bizim gibi bazı kültürler için bunlar gayet olağan şeyler, ama disiplini ile ünlü Almanlar için?

Neyseki sonunda havalimanı tamamlandı. Tamamlandı tamamlanmasına ama, temel atımından tam 14 yıl, resmi plandan 29 yıl sonra ve bütçesinin 4 katına mâl olarak hizmete açılabilen havalimanı, ölü at teorisinin derslerde okutulacak bir örneği haline geldi. Berlin yönetimi, problemleri çözmek için para aktarırken, bazen yeni problemlere bazen de mevcut problemlerin büyümesine yol açıyordu. Adeta ölü bir atın sırtında belki koşmaya başlar diye kırbaçlamaya devam ediliyordu.

İş Hayatında Ölü Atlar

İş hayatında BER havalimanı projesi kadar büyük olmasa bile çeşitli ölçeklerde ölü atlarla çokça karşılaşılır. Çoğunlukla atın ölü olduğu görmezden gelinir ve şunun gibi plaza tarzı yöntemler denenir:

  • Daha güçlü bir kırbaç satın almak.
  • Biniciyi değiştirmek.
  • Atı işten çıkarmakla tehdit etmek.
  • Atı incelemek için bir komite oluşturmak.
  • Başka ülkeleri ziyaret edip ölü atlara nasıl binildiğini yerinde incelemek.
  • Ölü atların dahil edilebilmesi için standartları düşürmek.
  • Ölü atı "yaşamdan yoksun" olarak yeniden sınıflandırmak.
  • Ölü ata binmeleri için dışarıdan taşeron kiralamak.
  • Hızı artırmak için birkaç ölü atı birlikte koşumlamak.
  • Ölü atın performansını artırmak için ek fon ve/veya eğitim sağlamak.
  • Hafif binicilerin ölü atın performansını iyileştirip iyileştirmeyeceğini görmek için bir verimlilik çalışması yapmak.
  • Ölü atın beslenme gerektirmediğini, bu yüzden daha düşük maliyetli olduğunu ve daha az ek giderle ekonomiye diğer atlardan daha fazla katkıda bulunduğunu ilan etmek.
  • Tüm atlar için beklenen performans gerekliliklerini yeniden yazmak.
  • Ölü atı, yeni bir at kiralamakla sorumlu olacak şekilde bir denetçi pozisyonuna terfi ettirmek.
🗒️
Liste "Dead Horse Theory: How to Resurrect a Failed Project" başlıklı makaleden alıntıdır.

Ölmüş Atı Kırbaçlamayı Bırakın

Ölü at teorisi, hayatın her alanında uygulanabilir. İş dünyasında, kişisel ilişkilerde veya bireysel hedeflerinizde bir şeyler yolunda gitmiyorsa, sürekli duvara çarpıyorsanız, bu durumu zorlamanın anlamı yoktur. Israrcı olmak yerine, durumu değerlendirip yeni bir yol bulmak daha akıllıca bir seçim olacaktır.

Ölü atı kırbaçlamak, yalnızca daha fazla enerji ve zaman kaybetmenize neden olur. Bu aynı zamanda, verimliliğinizi düşürür ve motivasyonunuzu azaltır. Bunun yerine, enerjinizi ve kaynaklarınızı daha verimli kullanabileceğiniz yeni yollar arayabilirsiniz.

Bu yazıyı okuduktan sonra hiç böyle bir sorununuz olmadığını düşünüyorsanız, bir süreliğine etrafınızı ölü at dedektörlerinizi açarak incelemenizi tavsiye ediyorum. Çevrenizdeki insanların, şirketlerin, hatta ülkelerin ölü attan vazgeçmemekte direndiklerini göreceksiniz. Bu gözlemlerin ardından kendi yaşamınıza bir kez daha bakın, bakalım sizin atlarınız hâlâ sapasağlam ayakta duruyorlar mı?

Ama başka yazılarında vazgeçme diyordun 21yy, ne zaman vazgeçeceğimi nasıl anlayacağım, diye bir soru kafanızda belirmiş olabilir. Kabul etmeliyiz ki, bir ata ölü teşhisi koymak öyle kolay bir iş değil. Ama umuyoruz, Batık Maliyet Yanılgısı hakkındaki yazımız bu konuda destek olabilir. Özellikle de attan vazgeçememe nedeniniz yapmış olduğunuz maddi ve manevi yatırımlar ise.

Batık Maliyet Yanılgısı Nedir?
Batık maliyet yanılgısı, insanların geçmişte yaptıkları yatırımları göz önünde bulundurarak gelecekteki kararlarını etkilediği düşünce hatasıdır

Diğer yazılar