Büyük Umutlarla Beklediğiniz Sihirli Değnek Çok Yakınınızda

🪄 Dört gözle beklediğiniz o sihirli an, sürekli ertelediğiniz işin ardında saklı.

Hepimizin hayatında, sihirli bir değnek ile her şeyin bir anda ve tamamiyle değişeceğini beklediğimiz zamanlar olmuştur. Yeni bir iş, bir başarı hikayesi ya da uzun zamandır beklediğimiz o büyülü dönüm noktası... Fakat o sihri ararken, dikkat etmek gereken bir şey var: Sihir zaman zaman çok yakındadır ama bariz bir şekilde görünmez. Hayatınızı kökten değiştirecek sihir, sürekli olarak ertelediğiniz o sıradan, rutin işlerin ardında saklanır. Hiç acelesi yoktur, sizi bekler, durur.

Sihir dediğimiz şey aslında başarıya ulaşmanın gizemli formülü değildir. O, yılmadan, özveri ile yaptığınız küçük, sürekli eylemlerin sonucunda ortaya çıkan bir patlama anıdır. Bir ressamın şaheseri, tuvale ilk fırça darbesini vurduğu anda değil, saatlerce sabırla çalışıp, en ince detayları tamamladığında ortaya çıkar. Bir yazarın efsanevi romanı, sadece oturup ilham perisini bekleyerek değil, her gün yazma alışkanlığını sürdürerek doğar. Sahnede çılgınca alkışlanan o ödül, bir gecede değil, kimse bakmazken bile atılan küçük ama zorlu adımların sonucunda gelir.

İşleri ertelemek, çok kolaydır, çok rahattır, konfor alanında kalmamızı sağlar. Bir işe başlamadığınız sürece, başarısızlık, zorlanma ya da katbetme riski de yoktur. Ancak ironik bir şekilde, beklediğimiz büyü, tam da bu zorlanmanın içinde gizlidir. Zaten zorlanmadan bitirilen işin keyfi de olmaz. İlk adımı attığınızda ve yapmanız gereken işe başladığınızda, sürecin sizi nasıl geliştirdiğini fark etmeye başlarsınız. Ve sonunda hedefe ulaştığınızda, ohh be, iyi ki yapmışım dersiniz. Şimdi gözünüzü kapatıp, birkaç derin nefes alın ve duygularınızın en üst noktaya ulaştığı, başarınızın kutlandığı birkaç anıyı düşünün. Eminim aklınıza gelenlerin hiçbiri rahat rahat elde ettiğiniz başarılar değildi. Hatta büyük olasılıkla şu an sizi en derin hislerle o eski günlere taşıyan başarınız, büyük zorluklar ve çeşitli fedakarlıklar sonrası gelmişti.

Thomas Edison’un ampulü icat etmesi, her gün oturup ışık hakkında hayal kurarken değil, yüzlerce kez deneyip yanılması sayesinde gerçekleşti. Edison oturup sihirli bir değneği beklemiyordu; onu kovalıyordu, altında saklı olabileceği taşları bir bir kaldırıyordu. Beklediği o sihirli çözüm, sürekli ve yılmadan yapılan denemelerinin ardında gizliydi. Ve bulmak için yapılması gereken, vazgeçmeden aramaktı.

❔❓ ŞİMDİ DEĞİLSE, NE ZAMAN ❓❔

Eğer siz de sihri bulmak istiyorsanız, ertelediğiniz o e-postayı yazmaya başlayın, telefonu kaldırıp o aramayı yapın, yarım kalan projeyi bitirin, en azından bir çivi daha çakın, ya da uzun zamandır yapmayı planladığınız o işe başlayın. Erteleyip durduğunuz o diyete başlayın, spor ayakkabılarınızı giyip o yürüyüşe çıkın. Paslanmaya başlamış hobinize geri dönün. Hayalinizin üzerinde birikmiş o tozları bir silkin, o hayalin ilk aklınıza, kalbinize düştüğü zamanı hatırlayın. Vakit kaybetmeden işe koyulun, şimdi. İlk başta zor gelecek. Belki pek eğlenceli olmayacak. Kim bilir, hiç düşündüğünüz gibi ilerlemeyecek. Hiç sihir gibi de görünmeyecek, kabul. Ama bu sıkıcı, küçük adımlar bir araya geldiğinde, o hayal ettiğiniz büyülü sonuçları oluşturacak, söz.

✔️ Başarı o adımın ardında saklı.
✔️ O adımı atmaktan vazgeçmeyin.
✔️ Vazgeçmeyi düşündüşünüzde ise neden başladığınızı hatırlayın.