Doğru Araçlara Sahip Olmanız Sizi Başarılı Yapmaz

Doğru Araçlara Sahip Olmanız Sizi Başarılı Yapmaz
Photo by History in HD / Unsplash

Bildiğiniz üzere Paris'te Olimpiyat Oyunları son hızıyla devam ediyor. Olimpiyatlar son birkaç günün sıcak konusu kuşkusuz, gerek açılış töreni gerekse milli takım kıyafetleri gibi birçok konuda hararetli tartışmalar yaşandı. Tüm bunlar yaşanırken milli atıcılar Yusuf Dikeç ve Şevval İlayda Tarhan takım olarak gümüş madalya kazanarak Türk spor tarihine geçtiler. Zira bu madalya Türk olimpiyat tarihinde atıcılık alanındaki ilk madalyamız. Bu arada belirtmeden geçmeyelim milli takımımız altın madalyayı da kıl payı kaçırdı.

Foto kaynağı: https://apnews.com/

Madalya kazanan ve bayrağımızın göndere çekilmesini sağlayan tüm sporcuları tebrik ediyor ve geriye kalan müsabakalarda sporcularımıza başarılar diliyorum bu vesileyle. Spor ile başladık ama bugünkü yazımınızın konusu spor ya da olimpiyatlar değil. Atıcılık müsabakasından ekranlara yansıyan dikkat çekici bir sahne ve bu sahnenin akla getirdiği iki sıra dışı hikaye.

TV ekran görüntüsü

Yukarıdaki görüntü final karşılaşmasından, iki sporcu arasındaki fark sizin de dikkatinizi çekmiştir sanıyorum. Sol tarafta eksiksiz ve son teknoloji ekipmanları ile Sırp rakibi Mikec var, sağ tarafta ise emekli ordu mensubu olan milli atıcımız Yusuf Dikeç.

TV ekran görüntüsü

51 yaşındaki Dikeç'in afilli kocaman kulaklıklara ya da bilim kurgu filminden fırlamış gözlüklere hiç ihtiyacı yokmuş gibi görünüyor. Kuşku yok ki bu madalya yıllarca süren hazırlığın sonunda geldi ama görüntü sanki oradan geçerken masadaki silahı almış ve bir şansını denemiş gibi. Benim gibi atıcılık sporuna çok uzak kimseler için elini bile cebinden çıkarmaya gerek duymamış görüntüsü veriyor. Bu arada sol elin cepte olması poz vermek ya da havalı durmak için değilmiş, aksine olimpik oyunlar için bir kuralmış.

Görüldüğü gibi tüm olanaklara ve en iyi araçlara sahip olmanız başarıyı garanti etmiyor. Hatta aksine mükemmelden çok uzak durumlarda bile başarı gelebiliyor. Bazen, ideal olmayan ve zorlayıcı koşullarda bile büyük başarılar elde edilebiliyor. Bu durum, başarıya ulaşmanın sadece araç ve gereçlerle ilgili olmadığını gösteriyor. Bunun tarihte birçok örneği var, bugün en çarpıcı iki tanesinden bahsedeceğim.

Microsoft Encarta

Microsoft'un çok büyük umutlarla milyonlarca dolar yatırım yaptığı bu ürünü daha önce duymadıysanız üzülmeyin. Birçok kişi sizinle aynı durumda, onca büyük olanağa rağmen hüsranla sonuçlanmış br proje bu. Encarta 90'lı yılların başında satışa çıkan bir dijital ansiklopedi. Gandalf takma adı ile geliştirilen ve 1993 yılında satışa çıkan bu ansiklopedi, başlangıçta CD-ROM veya DVD şeklinde satılıyordu. İlk fiyatı da tam olarak 395 dolardı. 2000'li yıllarda abonelik sistemi ile web versiyonu yayınlandı. 2009 yılında kapandığında yaklaşık 62.000 maddede bilgiler içeriyordu.

Arkasında dünyanın en zengin şirketlerinden biri, dünyanın en iyi yazılımcılarına sahip Microsoft ve müthiş olanaklara sahip Encarta'nın karşısında birkaç gönüllü ile başlayan başka bir ürün var. Eminim online ansiklopedi deyince aklınıza Wikipedia gelmiştir. Üstelik tamamıyle ücretsiz. 2001 yılında faaliyete geçen Wikipedia, Encarta'nın tersine bir avuç yazılımcı ile başlar. Gönüllülük esasına dayanan içerik oluşturma ve güncelleme sistemi vardır. Şu anda yüzlerce dilde, toplam milyonlarca sayfa ve makaleye sahip Wikipedia, masraflarını da toplanan bağışlardan sağlamaktadır. 2017 yılında uzunca bir süre ülkemizde erişimi engellenen Wikipedia, bazı konularda siyasi ve popülist hale dönüşmüş olsa da internet deyince aklımıza Wiki gelir.

Smithsonian'a Karşı Wright Kardeşler

Uçağı icat eden kişiler olarak tarihte Wright kardeşlerin adı geçer. Havacılık tarihine adlarını altın harflerle yazdıran bu iki kardeş uçuşun öncüsü olarak bilinirler. Fakat aynı dönemde Smithsonian Enstitüsü de uçan bir araç yapmak için uğraşmaktaydı. 1903 yılındaki bu büyük mücadelenin bir tarafında 69 yaşındaki Smithsonian yöneticisi Samuel Pierpont Langley vardı. Bir astronom ve mucit olan Langley'i finanse eden bugünün 1.5 milyon doları tutarında bir yatırım ve enstitünün sınırsız olanakları vardı. Langley, bu büyük projeyi gerçekleştirmek için gerekli tüm maddi ve teknik desteğe sahipti. Diğer tarafta ise bütçeleri işlettikleri bisiklet dükkanından ibaret 30'lu yaşlarda iki kardeş olan Orville ve Wilbur. En büyük sermayeleri azim ve kararlılıkları olan kardeşler, sahip oldukları sınırlı imkânlara rağmen tarihe geçmeyi başardılar ve havacılıkta devrim yarattılar.

Sonuç

Sonuç olarak, başarıya ulaşmak sadece maddi kaynak ve olanaklarla ilgili değildir, aynı zamanda azim, kararlılık ve yenilikçi düşünceyle de mümkün olabilir. Bazen sadece bir karar, hayatın tüm akışını hatta tarihi değiştirebilir. Verdiğimiz örnekler başarıya giden yolda karşılaşılan engellerin ve zorlukların, doğru strateji ve kararlılıkla aşılabileceğini kanıtlar. Bu hikayeler zaman zaman imkânsız gibi görünse de, büyük hayallerin ve sıkı çalışmanın, sınırlı kaynaklara rağmen büyük başarılara dönüşebileceğini bizlere hatırlatır.

Diğer yazılar