Geçmiş Haline Okkalı Bir Tokat Atmak

Geçmiş Haline Okkalı Bir Tokat Atmak
Photo by Михаил Секацкий / Unsplash

Şu an olduğun kişiden eminsin, değil mi? Kararların net. Görüşlerin sağlam. Kim olduğunu biliyorsun. Biraz şüphen olabilir, o normal.
Harika.

Şimdi lütfen sosyal medyada 10 yıl önce yazdıklarına bir gözatıver.

Evet evet, o biraz isyankar tavırla yazılmış, çok bilmiş tweet'i.. ya da hayatın sırrını çözdüm edasıyla yazılmış efsane Facebook durumunu kastediyorum.

Ne hissediyorsun? Hafif bir mide bulantısı. Bu ukala da kim düşüncesi. Yok, canım bunu ben yazmış olamam hissi. Kesin heklenmiş bu hesap.

Belki de o 10 yıl önceki haline okkalı bir tokat atma isteği beliriverdi. Yüzünün ortasına sümsüğü koyma isteği...

Nereden mi bildim? Meslek sırrı demek isterdim ama ortada bir sır falan yok.

Nasıl başladı hatırlamıyorum ama bir şekilde 10 yıldan uzun zamandır kullanmadığım Facebook hesabıma baktım geçenlerde. Bakmaz olaydım. Tam da bu yazdıklarımı hissettim.

Muhtemelen 10 yıl sonra bu yazdığımdan pek mutlu olmayacağım ama yazıyorum işte, bu hissin altında hayatın çok önemli bir gerçeği gizli:
Gelişim utanç vericidir.

Bugünkü Halin İle Eskinin Kavgası

Değişim dediğimiz şey sadece biyolojik değil. Geçen yıllar sadece vücudumuzu değiştirmekle kalmadı. Sürekli zihinsel ve duygusal bir değişim ve gelişim içindeyiz.

Hatta hayatın bazı dönemlerinde bu değişim o kadar hızlı olur ki gözle görülür, ama bazen de eski sosyal medya paylaşımlarımıza bir dönüp bakmak gerekir.

Muhtemelen 10 yıl önceki sen, hayatı kendine göre çözdüğünü zannediyordu.
Bugünkü sen ise, ohoo! o geçen yıllarda başıma gelenleri, yaptıklarımı bilsen böyle yazar mıydın diyor.
Bugünkü sen, daha iyi çözdü hayatın sırrını.
Peki 10 yıl sonraki sen ne düşünecek bu konuda?

Sorular, sorular...

Şimdi, eski halimizle kavgayı bir kenara bırakalım da böyle olmasa ne olurdu onu düşünelim. Alternatif ne?
Eğer geçmişe bakıp, vay be ben neymişim, ne kadar da akıllıymışım, vallahi olayı çözmüşüm deseydin...
Bu aslında çok kötü bir şey olurdu. Çünkü bu, 10 yıldır yerinde saydığını gösterirdi.
Büyümemiş. Değişmemiş. Öğrenmemiş olurdun.

Bir insanın eski haline bakıp utanç duyması iyiye işarettir, hatta tabir-i caizse tam bir zaferdir.
Çünkü bu duygu sana "gelişmişsin" der.

Utanç = Güncel Versiyon

Bunu bir yazılım güncellemesi gibi düşün.
V1.0'da hatalar olur.
V2.0'da bazı yamalar yapılır.
V3.0'da daha da iyileşir.
Her yeni versiyon, eski versiyona bakıp şöyle der: "Bunu mu yapmışım gerçekten?"

İşte bu yüzden geçmiş sosyal medya gönderilerine bakmak bazen kan dondurucudur.
O an yazdığın şeyler, o zamanki bilincinin sınırlarıydı.
Bugün ise o sınırları çoktan aştın.
Ama çok da böbürlenme, dedik ya şimdi başka sınırların var.

Ve işin komik yanı, bundan 10 yıl sonra, bugünkü hallerine de aynı şekilde bakacaksın.
Belki bugün yazdığın "Ben artık olgunlaştım" cümlesi, gelecekteki sana absürt bir komedi filmi gibi gelecek.
"Olgunluk? Sen mi? Hahaha."
"Sen ona dert mi diyorsun? Gel de bugün yaşadıklarımı bir gör."

Utanmak Yerine Ne Yapmalı?

Öncelikle bir sakin ol. Kendini tokatlamaya, yumruklamaya gerek yok. Şiddete başvurma hemen.
Bunun yerine, geçen zamanı bir büyüme haritası olarak gör.

  • O eski gönderileri birer hatıra gibi kabul et. Onlar, bugünkü aklının ham maddeleri.
  • Kendine şefkat göster. Evet, cahildin. Evet, belki biraz ukalaydın. Ama o zamanlar elinden gelenin en iyisiydi.
  • Hatalarına minnet duy. Çünkü onlar olmasa, şu anda olduğun kişi olamazdın.

Ve belki de en önemlisi: Bugünkü fikirlerine de çok sıkı sıkıya sarılma.
Çünkü büyük ihtimalle, 10 yıl sonra yine kendine hafif bir yumruk atmak isteyeceksin.

O Tokadı Atma

Hayat, kendimize atılan tokatlarla değil, kendimize attığımız kahkahalarla güzelleşir.
Geçmişine sinirlenmek yerine, ona kucak aç.
Çünkü ne kadar çok değiştiysen, o kadar çok yaşadın demektir.

Ve kim bilir, belki bir gün geçmiş hallerinle bir kahve içer, birlikte bol bol gülersiniz.
Ama yine de sosyal medyada her şeyi paylaşmadan önce, bir kere daha düşün.

Peki verdiğin kararlarda? Eski halini de gelecekteki halini de boş ver. Şimdi ki aklınla düşün.
Şimdi bildiklerinle ver o zor kararı.
Ne de olsa, 10 yıl sonraki sen, yine kızacak sana. Yani, umarım kızar.

Paylaş

İlginizi çekebilir