"Hayır" Tek Başına Tam Bir Cümledir, Nokta.
Bazı cümleler vardır ki, kısa ama serttir, ve nettir.
Tek kelimeyle başlar, ve orada biter.
İçinde ne açıklama vardır, ne de özür.
Ne "ama" ile yumuşatılır, ne "çünkü" ile meşrulaştırılır.
O cümlelerin en önemlisi: Hayır.
Evet, aynen öyle.
"Hayır" dediğinizde dünya durmaz. İnsanlar sırtını dönmez. Sosyal dengeler bozulmaz. Yer yerinden oynamaz.
Ama senin sinir sisteminde bir şeyler yerine oturur.
Omuzlarındaki görünmez ağırlık iner.
Çünkü "hayır" demek, kendine evet demektir.
Peki neden bu kadar zor?
Çünkü hep öğrettiler:
"Kibar ol."
"İnsanları kırma."
"Kimseyi üzme."
"Empati kur."
Ama şunu söylemeyi unuttular:
Kendini kırarsan, dünya sana kibar davranmaz.
Bir arkadaş bir şey ister.
Bir müşteri sınırları zorlar.
Bir tanıdık sorumluluğu üstüne yıkar.
Ve sen içinden "Yeter. İnin sırtımdan artık..." dersin.
Ama ağzından yavaşça "Tabii ki…" çıkar.
Sonra ne mi olur?
Zamanın gider.
Enerjin biter.
Kendine saygın yavaş yavaş erir.
Bu isteği yerine getiremediğin gibi önceki sözlerini getirmekte de zorlanırsın.
Ve tüm bunların tek suçlusu senmişsin gibi hissettirir dünya.
"Hayır" demek bencillik değildir.
"Hayır" demek, önceliklerini bilmektir.
Zamanını, enerjini, zihnini korumaktır.
"Evet" demeden önce durup düşünmektir.
"Bu bana iyi gelecek mi?" diye sormaktır.
Sen bir Starbucks dükkanı değilsin.
Her isteyene istediği kahveyi anında sunmak zorunda değilsin.
Kahve şurada, süt burada, latteni bugün kendin yap, demek hakkındır.
24/7 açık değilim, bugün kapalıyım, diyebilmek.
Bazen, istemiyorum demek en doğru cevaptır.
Ve en güzeli?
Bunun sebebini açıklamak zorunda değilsin.
"Hayır" bir duvar değil, bir çit gibidir.
İnsanlar sanıyor ki hayır demek birini dışlamak.
Sonsuza kadar dışarıda bırakmak.
Oysa aslında bu, sınırlarını çizmektir.
Bahçeni korumaktır.
Senin toprağında ne yetişeceğine sen karar verirsin.
Domates istiyorsan, kimse gelip senin arsana meyve ağaçları dikmemeli.
Bunun adı tercih.
Ve tercih hakkı kutsaldır.
Kenny Nguyen'in ünlü TED konuşmasında söylediği gibi:
Evet kılıç ise, hayır kalkandır.
Hayırlar ile kendimizi savunmazsak kılıcı kaldırmaya gücümüz kalmaz.
Ünlülerden devam edelim.
Hayır demekte zorlanırsan Steve Jobs'ın şu sözü beyninde çınlasın:
Odaklı kalmak, binlerce güzel fikre HAYIR diyebilmektir.
Asıl odağı odakta tutabilmek için o parıltılı fikirlere "hayır" diyebilmek lazım.
Çünkü...
İstediğiniz her şeyi yapabilirsin de, hepsini aynı anda yapamazsın.
Bir sıralama yapman lazım.
Kenny Nguyen - Hayır Deme Sanatı
Nasıl mı başlarsın?
Hep olduğu gibi küçük adımlarla.
- "Bu hafta sonu buluşamayacağım."
- "Bu projede yer almak istemiyorum."
- "Teşekkür ederim, ama düşünmeyeceğim."
Ve en saf haliyle:
"Hayır."
Hayır.
Nokta.
Açıklama yok.
Üzgün surat emojisi yok. 🤷
Ezik bir ses tonu yok.
Ardından gelen sessizlik seni korkutmasın.
Çünkü o sessizlik, özgürlüğün yankısıdır.
Hayır demenin en güzel yanı da nedir biliyor musun?
Sonradan evete dönüştürülebilir.
"Tahminimden kısa sürdü, teklifin hala geçerli mi?" diye sorabilirsin.
Bu, sonradan gelen evetler genellikle daha değerlidir.
Çünkü hemen kabul edilmemiş, üzerinde düşünülmüş, öyle cevaplanmıştır.
Sonuçlanma ihtimali nezaketen kabul edilen bir tekliften daha yüksektir.
Sonuç?
"Hayır" demek cesaret ister, evet.
Ama bir kez tattın mı, bir daha vazgeçemezsin.
Çünkü her hayır, seni biraz daha kendine yaklaştırır.
Ve bir gün dönüp baktığında fark edersin:
"Benim hayatım, başkalarının ‘evet’lerine değil, kendi ‘hayır’larıma göre şekillendi."
O yüzden bir daha biri senden bir şey istediğinde, iç sesin bağırıyorsa, susturma.
Gülümse, dik dur ve şöyle de:
"Hayır."
Tek başına bir cümle.
Ve bazen, bir devrimin başlangıcı.