Öğrenilmiş İyimserlik: Olumlu Bakış Açısının Gücü

Öğrenilmiş İyimserlik: Olumlu Bakış Açısının Gücü
Photo by Tim Mossholder / Unsplash

Hayatta bazen işler istediğimiz gibi gitmez. Trafik sıkışır, işler birikir, planlar suya düşer. Bazıları bu durumlarda, "Zaten hep benim başıma geliyor!" derken, diğerleri, "Bu sadece bir gün, yarın her şey farklı olacak," diyerek yollarına devam eder. Peki, bu ikinci grubun sırrı ne? Öğrenilmiş iyimserlik.

Hayatın size neler sunduğundan daha önemli olan şey, sizin onu nasıl gördüğünüzdür. Şimdi dilerseniz öğrenilmiş iyimserlik kavramına detaylı bir şekilde bakalım.

Öğrenilmiş Çaresizlik: Tersine Çevirmek Mümkün mü?
Öğrenilmiş çaresizlik, bireylerin geçmiş deneyimler sonucu değiştiremeceklerini düşündükleri durumlar karşısında çaresiz hissetmeleri kavramıdır.

İyimserlik Doğuştan mı Gelir, Yoksa Öğrenilir mi?

Birçok insan iyimserliğin genetik olduğunu, yani pozitif insanların doğuştan şanslı olduğunu düşünür. Ama gerçek şu ki, iyimserlik öğrenilebilir. En azından bu kavramı ilk olarak ortaya atan Psikolog Martin Seligman, böyle söylüyor, söylemekle de kalmayıp yaptığı araştırmalarla bu konuya bilimsel bir açıklık getiriyor.

Seligman, yaptığı araştırmalarda insanların öğrenilmiş çaresizlik dediği olumsuz bir duruma kolayca adapte olabildiğini keşfetti. Kötü olaylar karşısında pasifleşen ve kendilerini başarısızlığa mahkûm gören insanlar vardı. Ama aynı şekilde, insanları öğrenilmiş iyimserlik konusunda da eğitebileceğimizi fark etti. Yani kötü olaylar, onların bakış açısını tamamen şekillendirmek zorunda değildi.

Kısacası, iyimser olmak bir yetenek ve herkes bunu geliştirebilir. Doğuştan kötümser olsanız bile, bu bir kader değil. Beyniniz değişime açıktır.

Pozitif Psikoterapi Çalışma Kitabı
Pozitif Psikoterapi Çalışma Kitabı - KAKNÜS YAYINLARI - Martin E. P. Seligman - Psikoterapinin dile getirilmeyen ve test edilmemiş bir önermesi vard

Öğrenilmiş İyimserlik Ne İşe Yarar?

Öğrenilmiş iyimserlik sadece daha mutlu hissetmekle ilgili değildir. Daha sağlıklı, başarılı ve dirençli olmanızı sağlar. İyimser insanlar daha uzun yaşar, daha az hastalanır ve kriz durumlarında daha hızlı toparlanır. İşte bunun birkaç sebebi:

  1. Stresi Azaltır: Olumsuz olaylar karşısında iyimser olan insanlar, stres hormonlarının etkisini daha az hisseder. Bu da bağışıklık sistemlerini güçlendirir, daha doğrusu bağışıklık sisteminin sürekli stres altına ezilmesine engel olur.
  2. Motivasyonu Artırır: Kötümserlik, "Nasılsa başaramayacağım" düşüncesiyle hareketsiz kalmaya yol açarken, iyimserlik sizi aksiyona geçmeye teşvik eder.
  3. Daha Sağlıklı İlişkiler Kurmanızı Sağlar: Pozitif bir insan olmak, çevrenizdekileri de etkiler. İnsanlar, iyimser bir birey olarak size daha yakın olmak ister. İyimser bir insanın yanında olmak iyi hissettirir, bir nevi bulaşıcı etkiye sahiptir.
  4. Başarıyı Tetikler: Pozitif düşünen insanlar başarısızlıkları öğrenme fırsatı olarak görür. Bu da uzun vadede daha başarılı olmalarını sağlar.

Bakış Açılarının Çatışması

Bir olay karşısında iyimserlik ve kötümserlik nasıl farklı tepkiler verir, gelin bir senaryo ile inceleyelim:

Senaryo: Bir iş görüşmesine girdiniz ama işi alamadınız.

  • Kötümser bir zihin şöyle düşünür:
    "Ben bu işi hak etmiyordum zaten. Zaten iyi bir kariyer yapamayacağım." Bu düşünce zinciri, kişinin daha fazla iş başvurusu yapmasını engeller. Kendine güveni azalır. Zaten hep diye başlayan cümleler öğrenilmiş çaresizliğin en öenli göstergesidir.
  • İyimser bir zihin ise şunu söyler:
    "Bu pozisyon bana çok uygundu ama olmadı, yine de bu deneyim beni geliştirdi. Bir sonraki görüşmede kendimi daha iyi ifade edeceğim. Daha iyi bir fırsat için hazır olacağım." Bu bakış açısı, kişinin motivasyonunu korur ve daha çok çabalamasına yol açar.

Öğrenilmiş İyimserlik Nasıl Geliştirilir?

Artık öğrenilebilir olduğunu biliyorsunuz. Peki, uygulamaya geçmek için neler yapabilirsiniz? İşte öğrenilmiş iyimserlik geliştirmek yapabilecekleriniz:

1. Olayları Yorumlama Şeklinizi Değiştirin

Her şey yorumlamaya bağlı. Olumsuz bir olay yaşadığınızda durun ve kendinize şu üç soruyu sorun:

  • Bu durum gerçekten ne kadar kötü?
  • Bu olay geçici mi?
  • Bu durumdan öğrenebileceğim bir şey var mı?

Örneğin, işte bir hata yaptınız. Kendinizi suçlamak yerine, "Bu hatadan ne öğrenebilirim?" diye düşünün.

2. Olumsuz İç Sesinizi Tanıyın

Beyniniz sürekli konuşur ve genelde bu ses eleştirel olur. Örneğin:

  • “Yeterince iyi değilim.”
  • “Kimse beni anlamıyor.”

Bu düşünceleri fark ettiğinizde hemen onları düzeltmeye çalışın. Örneğin, “Yeterince iyi değilim” yerine, “Her gün daha iyiye gidiyorum” diyebilirsiniz.

3. Başarılarınızı Küçümsemeyin

Bir şeyleri başardığınızda, “Aman canım, bu çok küçük bir şeydi” diye düşünmek yerine kendinizi tebrik edin. Her küçük başarı, büyük bir iyimserlik zincirinin halkasıdır. Bu başarıları yazılı olarak not alın ve zaman zaman kendinize hatırlatın.

4. Şükür Günlüğü Tutun

Her haftanın bir günü minnettar olduğunuz üç şeyi yazın. Bunlar büyük şeyler olmak zorunda değil. Bir arkadaşınızla güzel bir sohbet, içtiğiniz harika bir kahve veya güneşin batışı olabilir. Şükran pratiği, pozitif düşünce alışkanlığı geliştirmenize yardımcı olur. Sahip olduklarınıza odaklanmanızı sağlar.

5. Hayata Geçici ve Kalıcı Mercekle Bakın

Kötü bir olay yaşandığında, bunun geçici olduğunu kendinize hatırlatın. “Bu sonsuza kadar böyle olmayacak” demek, zihninizi rahatlatır. Aynı şekilde, iyi şeyleri kalıcı hale getirin. Örneğin, “Bu başarı benim yeteneklerim sayesinde gerçekleşti” diye düşünün.

Sonuç: Hayata Bir Şans Daha Verin

Öğrenilmiş iyimserlik, sadece bir bakış açısı değişikliği değil, aynı zamanda hayatınızı dönüştürebilecek bir araçtır. Evet, her zaman kolay olmayacak. Zor günler olacak, pes etmek isteyeceksiniz. Ama unutmayın, her iyimser düşünce sizi bir adım ileri götürür.

Hayatınızı başınıza gelen olaylar değil, o olaylara verdiğiniz tepkiler şekillendirir. Bu tepkiler de bakış açınıza ve nasıl düşündüğünüze bağlıdır. Bu yüzden, negatif düşüncelere teslim olmayın. Bugün, kendinize bir iyilik yapın ve hayata pozitif bir pencereden bakmayı öğrenmeye başlayın. Çünkü o pencerenin arkasında gizlidir! 😊

Diğer yazılar