Üç Basit Adımda Sorumluluk Alan Takımlar Yaratmak

Üç Basit Adımda Sorumluluk Alan Takımlar Yaratmak
Photo by Anna Samoylova / Unsplash

Bir lider olarak takımınızın hiç hata yapmamasını ister misiniz? Cevabınız evet ise, tekrar düşünün derim. Çünkü böyle bir takım ancak kimse hiçbir şey yapmıyorsa mümkündür. Sağlam ve güçlü bir takıma sahip olmak istiyorsanız, hata yapmanın doğal olduğu fakat hataların sorumluluğunun alındığı bir kültür oluşturmalısınız.

Şüphesiz bir lider için en büyük zorluklardan biri, insanların hatalardan sorumlu tutulmalarını sağlamak ama bunu yaparken de ortalığı yıkıp dökmemek, kalpleri kırmamaktır. Liderlik uzmanı ve yazar Michael Timms'e göre böyle durumlarda suçlama oyunu oynamak kaybetmenin kesin olduğu bir stratejidir.

Timms kısa bir süre önce yayınlanan TED konuşmasında, sorumluluk alan takımlar için 3 basit adımdan oluşan bir stratejiden bahsediyor. Bu stratejiye de "Sorumluluk Modelleme" adını veriyor.

Michael Timms Kimdir?

Michael Timms liderlik kitapları yazarı, uluslararası bir konuşmacı ve danışmandır. Kurucusu olduğu Avail Leadership yönetim danışmanlık firması aracılığı ile kurumların yüksek performanslı takımlar ve başarılı kültürler oluşturmasına yardım etmektedir. Dilimize çevrilmiş kitabı olmayan Timms'in, How Leaders Can Inspire Accountability (Liderler Sorumluluğu Nasıl Teşvik Eder) ve Succession Planning That Works (İşe Yarayan Halefiyet Planlaması) başlıklı çok satanlar listesine girmiş iki kitabı bulunmaktadır.

Timms TED konuşmasında liderlerin sıkça düştüğü bir tuzağa dikkat çekiyor: "Bir problem olduğunda başkalarını suçlamak, ama kendi payını gözardı etmek."

"Bu, yönetici ve liderlere öğrettiğim bir şey: Kendiniz örnek olmadıkça, takımınızda sorumluluk bilinci uyandıramazsınız." diyor ve liderliğin örnek olma prensibine güçlü bir vurgu yapıyor.

Konuşmasında, danışmanlık yaptığı bir inşaat şirketinden örnek veriyor. Bu şirkette ekip toplantılarının genellikle bir suçlama dizisine dönüştüğünü anlatıyor. Dediğine göre çözüm önerilmeden herkes birbirini suçluyor. Bu da hem çalışanlar arasında güvensizliğe hem de hataların tekrarlanmasına yol açıyor.

Timms'in örnek olma konusundaki tavsiyesini dinleyen CEO, bir sonraki toplantısına kişisel olarak sorumluluk alarak başlıyor, ve bu bir zincir etkisi ile tüm diğer çalışanların da kendi hatalarını kabul etmeye teşvik ediyor. "Toplantının atmosferi bir anda değişti," diye tarif ediyor Timms. Takımınızdakilere sorumluluk yükleyebilmek için önce sizin sorumluluk aldığınızı görmeleri gerekir.

Bir lider olarak kendiniz örnek olmadıkça, sorumluluk almayı teşvik edemezsiniz.
-Michael Timms

Timms konuşmasında özel hayatından, kendi ailesinden bir durumu da paylaşıyor. Üç kızı, yola çıkmalarına 5 dakika kala, ve onca uyarıya rağmen, hazır değillermiş. Üstelik önemli bir etkinliğe yetişmek için acele etmelerine karşın. Sahne bir kızın kitap okur, diğerinin piyano çalar, üçüncünün ise daha çorap bile giymiyor halde oluşudur. Sinirli bir şekilde hepsine yapması gerekenleri ve derhal arabada olmalarını söyler. Ve tabii ki de 5 dakika sonra hiçbiri arabada değildir. Eve döner ve bakar ki sahne hiç değişmemiştir. "İşte o an aklımı yitirdiğim zamandı" diyor.

Bu olay üzerine liderlere verdiği öğütü hatırlar ve çocuklarını azarlamak yerine, bu durumda kendi sorululuğunun da olduğunu kabul eder. Çözmek için adım atar.

"Her yere büyük saatler koydum ve programı ortak bir alana astım," diyor. "Ne oldu biliyor musunuz? Gerçekten işe yaradı. Şimdi yola zamanında çıkmakta hala mükemmel değiliz, ama eskisinden çok daha iyi durumdayız." diye devam ediyor.

Timms konuşmasını 3 basit ama sihirli alışkanlıktan bahsederek bitiriyor:

  1. Birinci alışkanlık: Suçlamayı Bırak
  2. İkinci alışkanlık: Aynaya Bak
  3. Üçüncü alışkanlık: Çözümü Geliştir

Bu alışkanlıkları uygulamak, Timms'e göre diğer insanların davranışları üzerinde neredeyse sihirli bir etkiye sahip. "Daha iyi sonuçlar alırsınız. Üstelik bu sadece CEO'lar ve yöneticiler için değil. Bir ebeveyn, iş arkadaşı ya da dost olarak da işinize yarar."

Liderler, suçlama yapmaya odaklandıklarında, bu sorumluluğu öldürür ve suçlamaların havada uçuştuğu, kök sorunların ise genellikle göz ardı edildiği toksik bir atmosfer yaratır.

"Suçlama kültürlerinde, insanlar problemleri saklar veya başkasını suçlar," diyor Timms. "Eğer insanlar suçlanacaklarını düşünüyorlarsa, kimse sorumluluk almaz. Suçlama, takım çalışmasını, problem çözmeyi, öğrenmeyi ve inisiyatifi yok eder."

Diğer yazılar